Laiklik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkesidir ve devletin, herhangi bir dini veya inançsal görüşe bağlı olmadan tarafsız bir şekilde hareket etmesini sağlar. Bu ilke doğrultusunda yapılan inkılaplar, Türkiye'nin modernleşme sürecini hızlandırmayı amaçlar.
Atatürk döneminde laiklik ilkesi doğrultusunda yapılan inkılapların başlıcaları şunlardır:
1924 Anayasa Değişikliği: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra yapılan ilk büyük inkılaplardan biridir. Bu değişiklikle, Osmanlı İmparatorluğu'nun İslam devleti statüsü kaldırılmış ve Türkiye laik bir cumhuriyet olarak tanımlanmıştır.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu (1924): Eğitim sistemini düzenlemek amacıyla çıkarılan bu kanunla, eğitim faaliyetlerinin devlet kontrolünde ve laik bir perspektifle yürütülmesi hedeflenmiştir. Bu kanunla özel okullar devlet denetimine alınmıştır.
Medeni Kanun (1926): Osmanlı İmparatorluğu'ndaki aile hukuku düzenlemelerini değiştirmek için çıkarılan bu kanun, Türkiye'deki aile yapısını laik bir temele oturtmayı amaçlamıştır. Kadın-erkek eşitliğini sağlamak amacıyla pek çok yenilik getirmiştir.
Şapka İnkılabı (1925): Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle halk arasında önemli bir dinî sembol olan Osmanlı tarzı fes yerine, modern Avrupa şapkalarının giyilmesini zorunlu kılan bir inkılap olarak gerçekleştirilmiştir.
Dili ve Alfabe İnkılabı (1928): Türkçenin yazı dilinin değiştirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu inkılapla birlikte Osmanlıca yerine modern Türk alfabesi olan Latin alfabesi kullanılmaya başlanmıştır.
Bu inkılaplar, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet olmasını sağlamış ve Türkiye'nin modernleşme sürecine önemli katkılarda bulunmuştur. Laiklik ilkesi, günümüzde de Türkiye'nin temel değerlerinden biridir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page